Genel Bilgiler

ISPARTA-EĞRİDİR-SAGALASOS -DAVRAZ

     2000 YILLIK ANTONİNLER ÇEŞMESİ-BURDUR MÜZESİ-TÜRKİYE’NİN MALDİVLERİ SALDA GÖLÜ-EĞİRDİR GÖLÜ 800 YILLIK DÜNDAR BEY CAMİİ

 

 

ISPARTA –EĞRİDİR GÖLÜ- DAVRAZ-SAGALASSOS

1.GÜN: Sabah  05.00  Karşıyaka iskele-06.30 Üç yoldan  misafirlerimizi alarak   yolculuğumuz başlıyor. Yolda alacağımız kahvaltı molamızın ardından (extra)Denizli  yolu ile  Turkuaz Suyu -Bem beyaz kumsalıyla Son yıllarda Türkiye’nin  Maldivleri olarak kabul edilen SALDA GÖLÜ’ ne ulaşıyoruz. Göl kenarında çaylarımızı içiyor. Gölün huzur verici atmosferi temiz havasını içimize çekiyoruz. Burdur’a hareket ediyoruz. Lezzetli yemekleri, muhteşem Müzesi ile BURDUR’da öğle yemeği için serbest zaman alıyoruz. Zengin buluntuları ile beğeneceğiniz BURDUR ARKEOLOJİ   MÜZE  gezi sonrası Burdur’un simgesi Ulu Cami-Saat kulesi- gördükten sonra Burdur’dan ayrılıyoruz İlk yerleşim izleri  12.000 yıl öncesine dayanan tarihi  SAGALASSOS ANTİK KENT’e ulaşıyoruz. 9000 kişilik tiyatrosu- M.S  160-180 yıllarında Roma imp. Marcus Aurelius tarafından yaptırılan Antonin’ler çeşmesi-Kendisine has kaya mezarları ile sizi tarih içinde bir yolculuğa çıkaracak olan kent gezimiz sonrası Sagalassos antik kenti geride bırakarak Isparta’da otelimize yerleşiyoruz.

 

 2.GÜN: Sabah kahvaltı sonrası otelimizden ayrılıyoruz. Şimdi Gül Hasat zamanıdır diyerek Ispartanın Gül Kenti GÜNEY KENT’e doğru yola çıkıyoruz. Isparta’da güllerin büyük kısmının üretimi bu beldede yapılmaktadır. Belde belediyesi ve halkı gül hasat’ı döneminde gelen misafirlere beldenin gelenek ve göreneklerini tanıtarak kaynaşma sağlamaktadır. Biraz dinlendikten sonra Traktörlere binerek Gül Bahçelerine doğru hareket ediyoruz. (Oturma yerleri mevcut romörklerle)  Gül bahçelerinde deneyimli Gül işçilerinden bilgi alıyor bizlerde hasat’a yardımcı oluyoruz. Gülleri elleyip, koklayarak resimler çekiliyoruz. Gül Evi-Yunus Emre Evi gezilerek alış veriş için serbest zaman alıyor Gül Kenti GÜNEY KENT’TEN ayrılıyoruz.  ISPARTA’ ya hareket ediyoruz. Burada Mimar Sinan tarafından yaptırılan Firdevs Bey Camii görüp Şehrin meydanında Gülü Isparta’ya ilk getiren  GÜLCÜ İSMAİL EFENDİ heykeli sizi karşılayacak şehir merkezinde Gül Sabunu-Gül  Lokumu-Gül  Suyu alabileceğiniz mağazalardan alış veriş yaptıktan sonra Türkiye’de derinliği ile meşhur göllerinden biri olan EĞİRDİR GÖLÜ ‘ne gidiyoruz.  Tarihi Dündar bey Medrese-Hızır Bey Cami. Dünyada tek örneği bulunan yapı örneğini görüyoruz. Göl kenarında keyifle çaylarımızı içiyoruz. Gölde tekne turuna katılabilirsiniz. Göl kenarında yapacağımız yürüyüşler sonrası yaşadığımız anılarımızı biriktirerek mutlu ve huzurlu olarak  Denizli –Aydın yolu ile  İZMİR’e ulaşıyoruz. Bir başka organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.

 

FİYATA DAHİL OLAN HİZMETLER: 1 Gece Otel konaklama (KOÇ OTEL-www.otelkoc.com***) -1 Sabah Kahvaltısı-1 Akşam yemeği–Lüks obüslerle ulaşım –Rehberlik hizmetleri-Seyahat sigortası –refakati

FİYATA DAHİL OLMAYAN HİZMETLER: -–Ören yerleri, müze ve milli parklara giriş ücretleri – Tekne ücreti.

 

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

*1 Gece Otel konaklama

*1 Sabah ve 1 Akşam yemeği

*Ulaşım ve çevre gezileri

*Seyahat sigortası

*Rehberlik Hizmetleri

 

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler

*Tüm öğle yemekleri ve yolda alınan yemekler

*Yemeklerde alınan içecekler

*Milli Park ve Ören yerlerine girişler.

Devamı

Başlık Altına Kısa Açıklama

SALDA -EĞİRDİR-SAGALASSOS- BURDUR

Üzgünüz, henüz bu tur için hiç yorum yok.

Fiyatlar

Fiyat 2 Kişilik odada 3 Kişilik odada SNG 6-12 YAŞÇocuk
Peşin        
Tekçekim        
3 Taksit        
6 Taksit        
9 Taksit        

Önemli Notlar

Salagasus Antikkent : Tarihi kent Burdurun Ağlasun ilcesine bağlı kentte insana ait ilk izler M.Ö 10.000 yılına dayanır. Bölgede ilk yerleşik düzen M.Ö 6.500 dayanır ve ilk seramik ve eşya yapımı başlamıştır.M.Ö 2.300 ve 2.200 yıllarında Hint-Avrupa kökenli insanlar (Hitit ve Luviler) Anadoluya yerleşir. Luviler .M.Ö 14. y.y  Luvilerin etkisi altına giren bölge  Tunç Çağı’nın büyük imparatorlukları tarihten silinir ve bunların yerini Frigler, Lidyalılar ve son olarak Persler alır. Eski Luvi devletlerinden farklı gruplar gelişir. Bunlardan birisi Sagalassos bölgesine yerleşen Pisidyalılardır. Sagalassos, Pisidya’daki başka bazı kentlerden çok daha hızlı şekilde antik Grek kent-devletlerine benzeyen bir polis haline gelir.

Sagalassos’un tarihinde en etkili isim büyük olasılıkla Roma’nın ilk imparatoru Augustus’tur. Onun zamanında kurulan barış ortamı yatırımlara olanak sağlar; vergi sisteminde reforma gidilir; İmparatorun yaptırdığı yeni yol Sagalassos’u denzilere bağlar. İklim de bu dağlık bölgede bugün olduğundan daha ılık ve yağışlı hale gelir ve nüfus önemli ölçüde artar. Pisidya’nın diğer kentlerinden farklı olarak Roma kimliğini benimserler. Birinci yüzyılda Sagalassos altın çağını yaşar.

Hristiyanlığı kabul edişi: MS 124-132 yılları arasında İmparator Hadrian Anadolu’yu en az üç defa ziyaret eder. Kenti Galatya Eyaleti yönetiminden alır ve Likya-Pamfilya Eyaleti’ne katar. Sagalassos, eyalete eklenen yeni bölge Pisidya’nın imparatorluk kült merkezi olur. Ayrıca İmparator tarafından “Pisidya’nın birinci kenti” ilan edilir. Roma Dönemi’nden sonra, Sagalassos dördüncü yüzyıl itibarıyla üçüncü büyük değişikliğe uğrar. Kent Hıristiyanlığı kabul eder. 

Sonu getiren olaylar:Altıncı ve yedinci yüzyıllarda meydana gelen üç olay, Sagalassos’un giderek zayıf düşmesine neden olur. Her iki yüzyılın başında birer deprem yaşanır. MS 541-542’de ise kenti veba salgını sarar. Bundan sonra kentte yaşam on üçüncü yüzyıla kadar tarıma dayalı olarak devam eder. On üçüncü yüzyıla gelindiğinde Sagalassos’ta İskender Tepesi’ndeki son kale de Selçuklular tarafından yıkılır. Bunun yerine Selçuklu Türklerinin ovadaki yerleşimi Ağlasun gelişir.

Kentin tekrar gün yüzüne çıkması: 1706 yılına kadar yok olan kent bu tarihte XIV. Louis’nin görevlendirdiği bir Fransız diplomatın olur. Harabelerin Sagalassos kentine ait olduğu ise ancak 1824’te bir yazıt okunduğunda belirlenir. 1884-1885’te, Kont Lanckoroński kentteki ilk bilimsel araştırmaları yürütür. 19. yüzyıla gelindiğinde artık “Sagalassos” bilinen bir antik kenttir. Ancak kısa sürede kent bir kez daha unutulmaya yüz tutar ve o sıralarda Türkiye’nin deniz kıyılarındaki büyük antik kentlerde başlayan kazıların gölgesinde kalır. Yirminci yüzyıla gelindiğinde arkeologların yalnızca belirli yönlerini incelediği kentte, 1983 yılında Stephen Mitchell idaresinde bir geniş araştırma başlatılır. 1986’da Marc Waelkens’ın da katıldığı ve sonradan başkanlığını yürüttüğü yüzey araştırması dört yıl sürer. 1990 yılında Marc Waelkens’a Sagalassos’ta kazı yapma ve kent topraklarında araştırma yürütme izni verilir. Kazı çalışmaları hala devam etmekte olup kentin büyük bölümü sırlarıyla birlikte sizi beklemektedir.